Olmuyo Olmuyo - Fikret Kızılok

Düşündü taşındı oturdu kaşındı

Konuştu karıştı alıştı yatıştı

Evirdi çevirdi götürdü getirdi

Araladı sıraladı iteledi ufaladı

Hacıladı hocaladı harladı horladı

Bağırdı gürlerdi sansürledi

Ama olmuyor olamıyor

Olmuyor olamıyor

Yokladı kolladı dağıttı topladı

Avladı tavladı kıvırdı sıyırdı

Zarladı darladı iteledi iveledi

Eveledi geveledi mumladı mimledi

İşledi dişledi süzüldü büzüldü

Büzüldü ezildi seçildi

Ama olmuyor olamıyor

Olmuyor olamıyor

Açıldı saçıldı tutamadı kaçırdı

Yedirdi içirdi öpüldü sayıldı

Hüpledi şişirdi söküldü dikildi

Öldü de dirildi yoruldu duruldu

Oturdu kuruldu topladı copladı

Kitledi sakladı yasakladı

Ama olmuyor olamıyor

Olmuyor olamıyor

İşledi fişledi çıkardı ekledi

İzledi gözledi topladı bölmedi

Turladı kurladı zamladı zomladı*

Oturdu bekledi yüzledi düzledi

Kem dedi küm dedi okuttu üfledi

Faksladı fiksledi endeksledi

Ama olmuyor olamıyor

Olmuyor olamıyor

Yatırdı batırdı göçürdü kaçırdı

Suçladı güçledi ütüledi kötüledi

Oyladı boyladı mızıttı saymadı

Anladı yanladı oturdu kalkmadı

Parladı şarladı gazladı hızladı

Rakladı rokladı durakladı

Ama olmuyor olamıyor

Olmuyor olamıyor

He thought, moved, sat, itched

He talked, confused, got used to it, calmed down

It turned it turned it took it brought it

He separated, sorted, pushed, crumbled

Hadjila taught him, harassed and snored

They shouted and censored

But it can't happen

can't happen, can't

He attended, he watched, he distributed, he collected

He hunted, picked, rolled, stripped

He rolled the dice, shrunk, pushed, accelerated

He mumbled, waxed, marked

It worked, it bit it, it floated, it shrunk

Shrunk, crushed, chosen

But it can't happen

can't happen, can't

It opened, scattered, could not hold, missed

He ate, drank, kissed, counted

Hupled inflated, dismantled and stitched

Died but resurrected, he got tired and calmed down

He sat down, he picked up, he bawled

He hid, he banned

But it can't happen

can't happen, can't

It worked, plugged it, took it out, added it

He watched, observed, collected, did not interrupt

He turned around

He sat, waited, faced, straightened

Kem said, said, sang, blew

Faxed, fixed, indexed

But it can't happen

can't happen, can't

He laid, sunk, collapsed, missed

blamed, strengthened, ironed, vilified

He voted, he did not count

He understood, he burned, he sat down, he didn't get up

It shone, charred, gassed, accelerated

He rocked and paused

But it can't happen

can't happen, can't