Bahriyeli - Ezgi Köker, Bora Ebeoğlu, İncesaz

Geçiyorken kapılar önünde

Süzer ince ince pencereleri

Kalbimi yangır yeri ediyor

Var mı haberi karagözlü bahriyeli

Al dudağında zehir olsa ben içerim

Kara gözleri bir derin deniz olsa yine düşerim

Gel yanıbaşıma kara kaşına vurulduğum yarim

Sorsunlar hekime nereye varır benim ahvalim

Yanıyor gazlı kandiller

Duyuldu sefer haberi

Kime verilsin mendiller

Hep adın var işlemeli

Gün ağarırken şehirde

Son bir tuttu elimi

Bekle dedi sevgili

Kendine meftun etti

Karagözlü bahriyeli

Al dudağında zehir olsa ben içerim

Kara gözleri bir derin deniz olsa yine düşerim

Gel yanıbaşıma kara kaşına vurulduğum yarim

Sorsunlar hekime nereye varır benim ahvalim

Passing by the doors

Süzer fine thin windows

It's burning my heart

Is there any news

If there is poison on your lips, I will drink it

If his black eyes were a deep sea, I would fall again

Come next to me, my half whose black eyebrow was shot

Let them ask the doctor, where will my soul lead?

burning gas oil lamps

Heard the news of the expedition

To whom should the handkerchiefs be given?

You always have your name embroidered

In the city at dawn

One last hold of my hand

said wait dear

He enthralled himself

Karagözlu sailor

If there is poison on your lips, I will drink it

If his black eyes were a deep sea, I would fall again

Come next to me, my half whose black eyebrow was shot

Let them ask the doctor, where will my soul lead?