Ateş Edecek Misin? - Yüzyüzeyken Konuşuruz

Sıkılmıştım ben de biraz

Hep aynı yerde durmaktan

Yanında olmak varken

Hep arkanda koşmaktan

Beni bu kentte tutan

Boğazı değil, geçmişimdir

Sen nasıl gidiyorsun

Hep merak etmişimdir

Yarın sabah

Geri gelmeyecek misin

Ben mi kalkayım yoksa

Çayı sen demleyecek misin

Madem öyle

Lafı uzatmaya gerek yok

Ben mi öleyim yoksa

Ateş edecek misin

Rahatsız ediyorum ama

Çiçeğe su verdin mi

Evet bunun için aradım

Başka ne olabilir ki?

Ha bir de yola çıktığın zaman

Hangi köprüyü seçtin

Tam beş saat olmuş

İzmit’i yeni mi geçtin

Yarın sabah

Geri gelmeyecek misin

Ben mi kalkayım yoksa

Çayı sen demleyecek misin

Madem öyle

Lafı uzatmaya gerek yok

Ben mi öleyim yoksa

Ateş edecek misin

Yarın sabah

Geri gelmeyecek misin

Ben mi kalkayım yoksa

Çayı sen demleyecek misin

Madem öyle

Lafı uzatmaya gerek yok

Ben mi öleyim yoksa

Ateş edecek misin

I was bored too

from always standing in the same place

While being by your side

Always running behind

keeping me in this city

It's not his throat, it's my past

how are you doing

I've always wondered

Tomorrow morning

won't you come back

Should I get up or

Will you brew the tea

if so

No need to stretch

if i die

will you shoot

I'm bothered but

Did you water the flower?

Yes that's what I called

What else could it be?

Oh, and when you set off

Which bridge did you choose?

It's been five hours

Have you just passed Izmit?

Tomorrow morning

won't you come back

Should I get up or

Will you brew the tea

if so

No need to stretch

if i die

will you shoot

Tomorrow morning

won't you come back

Should I get up or

Will you brew the tea

if so

No need to stretch

if i die

will you shoot